 |
 |
 Gündem Özel Dosya
 |
 |
 |
 |
 Sayı 17
 |
 |
 |
 |
 Sayı 18
 |
 |
 |
 |
 Sayı 19
 |
 |
 |
 |
 Sayı 20
 |
 |
 |
 |
 Sayı 21
 |
 |
 |
 |
 Editörden
 |
 |
 |
 |
 Fotoğrafta Cinsel İçerik, Önder Şenyapılı
 |
 |
 |
 |
 Fotoğrafın Cinselliği, Merih Akoğul
 |
 |
 |
 |
 Cinsellik ve Sanat - HandanTunc
 |
 |
 |
 |
 B&W In Colors: Fotograf Bir Rönesans Bakışı Eseridir, Simber Atay Eskier
 |
 |
 |
 |
 Cinsellik ve İnternet, Hasan Bulent Kahraman
 |
 |
 |
 |
 Erotik Olmayan Çıplak, Yeni Baştan, Nazif Topçuoğlu
 |
 |
 |
 |
 Kedi Bakışı: Çıplaklık Bağlamında Nü, Erotik ve Pornografik Fotoğraf, Cengiz Engin
 |
 |
 |
 |
 Disli Vajina Babafingoya Karsi - Hande Ogut
 |
 |
 |
 |
 Simone de Beauvoir’da Adet Kanaması, Zeynep Direk
 |
 |
 |
 |
 Toplumsal Cinsiyetin Olumu, Murat Göç
 |
 |
 |
 |
 Ten Bir Giysidir, Çerkes Karadağ
 |
 |
 |
 |
 Solun Düşüşü: Kültür Savaşları Zamanında Fotoğraf Çekmek, Les Krims
 |
 |
 |
 |
 Aykırı Çıplak, Leyla Yücel
 |
 |
 |
 |
 Biri Lezbiyen seks mi dedi? - Jill Posener
 |
 |
 |
 |
 Sade ve Masoch’un Dili, Gilles Deleuze
 |
 |
 |
 |
 Nude From Behid, Eugene Durieu/Eugene Delacroix
 |
 |
 |
 |
 Tomoko Sawada'nın Fotoğrafları Üzerine, Elif Vargı
 |
 |
 |
 |
 “Renklerden “kırmızı”, kırmızının diliyle duygusal okuryazarlık”, Şebnem Soygüder
 |
 |
 |
 |
 Kartopu : Buse K. , Söyleşi: Suderin Murat
 |
 |
 |
 |
 David Lachapelle, Elif Vargi
 |
 |
 |
 |
 Türk Sinemasında Cinsellik ve Seks Furyası Filmleri, Murat Tolga Şen
 |
 |
 |
 |
 Eşcinsel Röntgencilik ve Shu Lea Cheang’in Japon Pornografisindeki Vajina-Matriks, Katrien Jaco
 |
 |
 |
 |
 Mazoşizm ve Maria Beatty’nin Pornografisindeki Zalim Anne, Katrien Jacobs
 |
 |
 |
 |
 Küçük yerlerdeki ve öteki mekanlardaki Pornografi, Katrien Jacobs
 |
 |
 |
 |
 İsmail Necmi Röportajı, Fotografya
 |
 |
 |
 |
 Nü, Edward Weston
 |
 |
 |
 |
 Nu, Kim Weston
 |
 |
 |
 |
 Love and Redemption, Joel Peter Witkin
 |
 |
 |
 |
 AİDS - Morten Hvaal
 |
 |
 |
 |
 Kırım, Linç, Talan:Eryaman, Canay Özden
 |
 |
 |
 |
 Bedenler Odunc - Coskun Asar
 |
 |
 |
 |
 Pozitif-Negatif Yaklasimlar - Mehmet Turgut
 |
 |
 |
 |
 Benim Gercegim, Saygun Dura
 |
 |
 |
 |
 İsimsiz Hikayeler, Sadık Demiröz
 |
 |
 |
 |
 Nu, Salih Guler
 |
 |
 |
 |
 Nu, Petek Arıcı
 |
 |
 |
 |
 Sergi Salonu
 |
 |
 |
 |
 Nu’mayiş, Ugur Okcu
 |
 |
 |
 |
 İzahlı Orhan Cem Çetin Külliyatı / 7
 |
 |
 |
 |
 Oluşumumuzun Tanrısı Şiva, Ersin Alok
 |
 |
 |
 |
 Pazar Sevisgenleri, Met UST
 |
 |
 |
 |
 Sanat ve Felsefe: Sanatta Şablon Sorunsalı, Mahmut Özturan
 |
 |
 |
 |
 Kaktüs: Rüzgar Gibi Geçti, Ali Rıza Akalın
 |
 |
 |
 |
 ARTantane:Modern Resimde Yıkananlar Teması Ve Oryantalizm Söylemi, Elif Vargı
 |
 |
 |
 |
 Not Defterimden : Iyi Fotograf Nasil Olmali? Omer Demirbilek
 |
 |
 |
 |
 Türk Fotoğrafı Seyit Ali Ak’ını kaybetti. Üzgünüz… Fotografya
 |
 |
 |
 |
 20. Sinasi Barutcu Kupasi FOTOGEN
 |
 |
 |
 |
 Sevda - Ozen Kırac
 |
 |
 |
 |
 Dijital İzlenimler: Sayısal Fotoğraf, Engin Arslan
 |
 |
 |
 |
 Dijital Üzerine: Fotoğraf Çekerken Dosya Formatı JPEG veya RAW’mı Olmalı?, Yaşar Burak Savak
 |
 |
 |
 |
 Gunes Baskı Teknikleri, Cenap Sayral
 |
 |
 |
 |
 Yol Notları
 |
 |
 |
 |
 Sergi Yorum: Yaşamın İçindeyiz – Gültekin Çizgen, Mahmut ÖZTURAN
 |
 |
 |
 |
 Solan Renkler:Ankara’nın Solan Kent Kültürü, Eser Atak
 |
 |
 |
 |
 Çiçeği Burnunda Yayınlar
 |
 |
 |
 |
 Suyunu Çıkaranlar, Yağmur Dolkun
 |
 |
 |
 |
 Bülmeten
 |
 |
 |
 |
 Sayı 22
 |
 |
 |
 |
 Sayı 23
 |
 |
 |
 |
 Sayı 24
 |
 |
 |
 |
 Haberler
 |
 |
|
|
|
Ana Sayfa > Sayı 21 > Türk Fotoğrafı Seyit Ali Ak’ını kaybetti. Üzgünüz… Fotografya
Türk Fotoğrafı Seyit Ali Ak’ını kaybetti. Üzgünüz… Fotografya
 

TARİH, ZAMAN ve ZEMİN * Her insan bir bellek taşır; yaşadığı toprak, coğrafya, iklim, zaman, yakınları, işi, heyecanları, duyguları, düşünceleri, yapıtları bir şeylerin üstüne yazılarak kara kutuya konur. Ölümden sonra kara kutusu ya bulunarak değerlendirilir ya da sonsuza değin yok olur. “Zaman seline göğüs gerenler, kuşaktan kuşağa yaşayıp dururlar. Ölenlerin mezarları bile yoktur.” Sözü buradan gelir.
Bence zaman, nerede başladığı ve biteceği belirsiz bir izlektir. Bilinç akışı çizgisinde zamanın göstergesi tarihtir. İnsanın bir zaman merdiveni vardır. Her adımda bir basamak öncesiyle sonrası arasındaki süreci belirleyen zamandır. Zaman içindeki yerimizi “Tarih” atarak belirleriz.Gerçeklik bilgisiyle işleyen “Tarih” yaşamı okumanın, kavramanın en etkin yöntemidir.
Bir insanı cisimlendirme ayrıntıların algılanmasına, “Farkındalık” boyutunun derinliğine ve genişliğine, yapıp etmeler harmanın kendi öz suyumuzla doğru ve güzel karılmasına bağlıdır.
Zamanı “Kültürel olgu” olarak kabul edenler geçiciliğine inanmaz, yaşamı yeniden kurma süreci olduğunu bilirler. Alman filozofu Hegel’e göre, varlık yokluğun hem karşıtı hem de koşuludur. Varlığı yaşam, yokluğu belirsizliği ve göreceliği nedeniyle zaman olarak alırsak zaman/kültür ilişkisinin gerçekliği olanca esnekliğiyle vurgulanmış olur kanısındayım.
Zamanı ölüm düşüncesinden soyutlayamayız. Doğumla ölüm arasında kurulan anı köprüsü yok olma kaygısına karşı gösterilen bir tepkidir. Bu tepkiyi tarih bilinciyle belleklere perçinleriz. Olayları birbiriyle zamanı kullanarak ilintiler, geleceği biçimlendirilmiş düşsel bir zaman dilimi olarak kurmaya çalışırız. Tarih, insanın geçmişten geleceğe uzanan kalıcı anlam arayışıdır.
Bir insanın yaşamını yazma, kara kutunun içindekileri çözme ve yeniden yaratma çabasıdır. Tarih geçmişle gelecek üstüne sözleşmedir. Yapısında nerede yanlış, nerede doğru ve güzel yaptığımızın yanıtını buluruz.
Onda gövdeli, soluk alan, yorum çeşitliliğinin serinliğinde yaşlanmaya yazgılı, gün batımı renginde şarabın özgürlüğe tutkun kışkırtıcılığı vardır. Seyit Ali Ak * Yayımlanmamış "Bahaettin Rahmi Bediz Monografisi" giriş yazısı


 |  |  |
 Fotoğraf : Seyit Ali Ak
 |
 |  Fotoğraf : Seyit Ali Ak
 |
 |


İlk ve Son Söz Ali Öz Fotoğraf projelerimde iç hesaplaşmalara, insanlık çıkmazlarına, ruhsal fırtınalara, güzellik ve yetkinlik duygusuna ilişkin titreşimleri somutlaştırmaya özen gösteriyorum. Bu özen bence, varoluşumuzun anlamını sorgulama sorumluluğuyla aynı arabaya koşulmuş iki yağız at gibidir. Günümüz basın yayın organlarının yarattığı görüntü sağanağının dışına düşen, kişiselleştirilmiş öyküler giydirilen bir görsellik, “En iyi fotoğraf çekilmeyen fotoğraftır” düşüncesinin yarattığı bir inançla varolma yolunda keyifli bir “paylaşma” oyunu peşindeyim. Gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği kendimizi başkalarına anlatacak imgesel tasarımları görselleştirme serüveni. Buna, konuların birbirini tamamlayan form, renk, ışık, gölge ve ton geçişleri gibi özelliklerini kullanarak bir ahenk yaratmak da diyebiliriz. Ben, fotoğraf büyüsünden, yeni ufuklar sezinleten, düşündüren, düşleten, sevindiren, hüzünlendiren ya da insanla nesnel gerçekler arasında estetik ilişki dengesini kurabilen fotoğrafların etkileme gücünü anlıyorum. David Hurn, bunun adını “Görsel olarak dünyaya yanıt vermenin saf coşkusunu keşfetme” koymuş. Doğal olarak, fotoğrafçının ışık duygusunu içselleştirmesi koşuluyla.” - Seyit Ali Ak Sevgili Nadir Ede’den bilgisayarıma düşen bu yazı ‘’İlk ve son söz’’ olarak sanki bir vasiyetti. Sevgili dost insan Seyit Ali Ak’ın dünyayı ve fotoğrafı yorumlamada özlü yaklaşımını aktarıyordu bu sözler. Bundan 5 - 6 yıl önce Caz Vapurunda keşisen yolumuz, yine Halkalı’da Şii Törenlerine gitmek için sözleştiğimiz bir anda fiziken ayrıldı. Son yıllarda fotoğrafa olan tutkusu öylesine artmıştı ki yerinde duramıyordu. Daha 17 Aralık 2008 günü Konya’da Mevlevi törenlerinden yeni dönmüştü. Üşütmüştü ve hastaydı ama dur durak bilmiyordu. 7 Ocak günü Halkalı’da Şii törenlerine gitmek üzere sözleşmiştik. 11 Ocak günü ise Bodrum Deve güreşlerine gidecektik. Benim isteksizliğime rağmen o uçak biletlerini aldırmıştı bile. Halkalı’daki Şii törenlerine gitmek üzere Beşiktaş’ta buluşma yerimizde yarım saate yakın bekledim. Sürekli tekrarlanan telefonlarıma cevap alamayınca gazetecilik refleksimle bir taksiye atlayıp evine gittim. Arabasını kapının önünde gördüğümde açıkçası korkularım artmıştı. Kapıcı - anahtar - fabrika - eşi… İçeri girince onu kendinden geçmiş, baygın olarak bulduk. Yıldırım hızıyla süren telefon trafiğimiz sonucu ambulans ile önce Taksim İlk Yardım Hastanesi, ardından Amerikan Hastanesi… Bütün bunlar nafile bir çaba olarak kaldı. Fotoğraf dünyası, dostları, insanlık güzel bir insanı kaybetmişti. Yorgun vücut beyin kanamasına daha fazla dayanamamıştı. Fotoğraf sanatçısı, araştırmacı ve yazar dostum Seyit Ali Ak'ın arkasından bunları yazabilmek öyle zor ki… Bence en önemli özelliği beyefendiliği ve paylaşımcılığıydı. Onlarca seyahati ve fotoğraf serüvenini birlikte yaşadık. İki farklı uç gibiydik, sanki zıtların birliğini yaşıyorduk. Ben fotoğrafta gazetecilik refleksimle hep doğrudan anlatım yolunu seçerken o, renk, kompozisyon, uyum, grafik gibi fotoğrafın estetik yanlarına daha çok önem verirdi. Ölümünün sanki yakın olduğunu biliyordu da, fotoğrafa ve insanlığa daha çok şeyler bırakmak uğruna kendi yaşamını hiçe sayıyordu. Hazırladığı onlarca kitap ve sergiye rağmen yeni fotoğraf projelerini sonuçlandırabilmek için zamana ve bünyesine meydan okuyordu. Dün istanbul'dan sonsuzluğa uğurladığımız Seyit Ali Ak’ı anlatmak için ne yazsam yetmez. Gelin onun yaptıklarının özetine birlikte bakalım: Yüzyıllık dönemi kapsayan Türkçe Fotoğraf yayınları (1977), Osmanlı Dönemi Fotoğraf koleksiyonu (1982), Fotoğraf Afişleri (1986) sergilerinin yanı sıra Otomobiller (1980), Palyaço (1982) ve Sanatçı Portreleri (1984) gibi konulu fotoğraf sergileri açtı. 1982 yılından sonra kendini giderek artan bir tempoda fotoğraf yazını ve araştırmalarına verdi. Cumhuriyet, Hürriyet gazetelerinde, Sanat Olayı, Gösteri, Milliyet Sanat, İFSAK, AFSAD, REFO Fotoğraf Sanatı dergilerinde, çeşitli eleştiri, araştırma ve biyografi yazıları yayımlandı. 1986 yılında yayına başlayan AnaBritannica ansiklopedisinin fotoğraf maddelerini o yazdı. 1985 yılında fotoğraf sanatının yurdumuzda köklenmesine, yaygınlaşmasına önayak olmuş kadroyu yapıtlarıyla tanıtma amacına yönelik Ustalar başlıklı derleme dizisini sergilemeye başladı. Kesintisiz olarak 11 yıl içinde bu dizide yaklaşık 1500 fotoğraf sergilendi. ESFIAP (Exceilence rendering with Services of FIAP) ünvanı verildi (1985), İFSAK onur üyesi oldu (1994) YAYIMLADIĞI KİTAPLAR 1982/Türkçe Fotoğraf Yayınları Kataloğu, 1871-1982, İFSAK Yay. Genişletilmiş 3. baskı/2004, Seyit Ali Ak-Alberto Modiano. Bileşim Yay. 1987/ 25 Yılın Türk Fotoğraf Tutanağı, 1960-1985. İFSAK Yay. 1995/ Fotoğrafımızda Tartışma. Kendi Yay. Ustalardan Fotoğraf Sergilerinin Toplu Kataloğu. İFSAK Yay. 1998/ Fotoğrafın Gölgesinde. Anı/Deneme. Karas Yay. 2001/ Erken Cumhuriyet Dönemi Türk Fotoğrafı 1923-1960. Remzi Kitabevi Yay. 2003/Fotoğraf/Söz Kavuşması, Edebiyatımızda Fotoğraf. Bileşim Yay. 2004/ Fotoğraf ve Kartpostallarıyla Girit’ten İstanbul’a Bahaettin Rahmi Bediz Beyaz Atlı Fotoğrafçı. 1875-1951. İletişim Yay. 2004/ Fotoğrafın İzinde 40 Yıl Seçme Yazılar: Fotografevi Yay. 2005/ “Siyah-Beyaz İzler” Fotoğrafçılığıyla Zeki Faik İzer. YKB Yay. 2005/ Küskün Kuşlar Göçe Kadar. Şiirler: Nursen Karas. Fotoğraflar: Seyit Ali Ak. Fotografevi Yay.

 
 
 
 
Önceki Sayfaya Geri Dön
Yazıcı Dostu |